Her Gün Bir Önceki Güne Uyanıyor Olsaydınız...?

 Geçenlerde okuduğum Yanlış Yer Yanlış Zaman kitabından sonra düşünmeye başladığım bir konuydu bu aslında. Bu çıkmazın içinde yaşıyor olsaydım eğer ne yapardım, neyi öğrenmek ve değiştirmek isterdim, uzun uzun kafa yordum üzerinde. Çevremdeki insanlara yönelttim soruyu, hatta çok ilginç de bir durum yaşadım. Arkadaşım eşinden ayrılmış, çocuğuna yalnız bakan bir bekar anne. Oğlu 7 yaşında, ilkokula gidiyor. Babasını göremediği için annesine sürekli babası hakkında, boşanmaları hakkında sorular soruyordu. Pedagog eşliğinde süreci atlatmaya çalışsalar da işler tahmin ettikleri kadar kolay gitmiyor belli ki. Şöyle ki oğluna sormuş soruyu... 

Her gün bir sonraki güne değil, geçmişe doğru uyanıyor olsaydın, hangi güne gitmek isterdin? diye sormuş. ''Sizin neden boşandığınızı öğrenebileceğim güne'' demiş... Ne denir ki? Boşanmış bir ailenin çocuğu olarak buna hak vermedim diyemem :) Evlenirken kadın ve erkek evlenir ancak boşanırken kadın ve erkek boşanmaz, boşanan hep aile olur... Bunu kabul etmek gerek.

Üstünde düşünülebilecek güzel bir konu... Her gün bir önceki güne gidiyor olsaydınız, çevrenizdeki kimse bunu farkında olmasa, söylediğinizde de kimse size inanmasa... Ama her gün, geriye, geriye, geriye gidiyor olsaydınız... Ne yapardınız? 

Mühim olan yaralar bırakmış, incitmiş, kırmış, keşkeler bırakmış o günlere dönmek değil... O günlere sahip olmayacak bir hayat yaşayabilmek... Her gün önceki değil, sonraki günlere umutla uyanmayı isteyeceğimiz günlere...




Sevgiler,
Zencefilly

Yorum Gönder