Yağmurlu havaları çok severim. Sanırım Almanya'da yağmurların içinde büyüdüğümü düşünürsek bu çok da şaşırtıcı değildir... Bir sabah kalkıyorsunuz hava güneşli, ılık... Tam dışarı çıkıp biraz dolaşalım diye düşünürken bir bakıyorsunuz gök delinmiş gibi, çılgınlar gibi yağmur. Evet, Almanya'da yaşamak tam olarak böyle.
Almanya'dan ayrılıp Türkiye'ye yerleşmenin zorluklarını aslında yıllar sonra, hatta belki 3-5 senedir hissetmeye başladım. Aslında bunu zorluk olarak değil daha ziyade hasretlik olarak tanımlardım. Her ne kadar Türkiye - Almanya ikileminde gözü kapalı Türkiye'yi seçmiş olsam bile bu doğduğum, büyüdüğüm yerleri özlememden alıkoymuyor elbette beni...
Ne zaman yağmur yağsa, o dönem Oberhausen'in en meşhur alışveriş merkezi olan Centrum'a gitmek için camda yağmurun dinmesini beklerdim. Bazen öyle ki yerlerdeki halkalar dursun diye orada saatlerce dururdum... Bazen de yağmura hiç aldırmaz, su birikintilerinin üzerinden atla-uç modeliyle geçip giderdik... Bahçeli ve arka bahçesinde koskoca bir alana sahip bir evimiz vardı. Düzenli olarak biçilen çimlerin kokusu ne zaman odama dolsa heyecanlanırdım. O makinayı biçme işlemi bitene kadar izlerdim. O yüzden ne zaman yağmur yağsa, ne zaman çimenlerin o eşsiz kokusunu hissetsem...
Oraları çok özlüyorum...
Sevgiler,
Zencefilly
ah keşke almanyada yaşasak yahuuu :) doğa, parklar, temizlik filan yaniii :)
YanıtlaSilkeşke :)
Sil